24 Şubat 2017 Cuma
Sus,sus !
insan hayatının bir döneminde geriye bakıp geleceğinin istikametini değiştirmeye karar verir. buna yüzleşme denebilir. (şimdilik demeyelim) (olur) pencereye koşar (hayır koşmaz) evet sakin adımlarla pencereye gider. dışardan ses: yağmur. -aynı fotoğrafın çeyrek saniye aralıkla çekilmiş hali gibi- çocuk pencereye koşar: yağmur bile vaaar! yağmur bile vaaar! dışardan ses: var. (yağmur o an bir sestir) (çeyrek saniye aralıklı fotoğraf döngüye girince yağar gibi olur- hemen çıkmalıyım bu parantezden) hava karanlik. demek ki akşam olmuş (10 civarı) bunu camdaki yansımadan anlıyoruz (hayır yalan söylüyor saate baktı) (hangi yansıma) çocuğun yansıması canım. çocuk kendi yansımasını görünce bir şey söyledi: (hayret ve biraz da korku) ğaaa (flapjack gibi ğaaa) saçlarıma n'oldu? (n'olmuş çocuğun saçlarına) sus sus. ben kararttım yoksa sarı sarı saçları vardı. (çocuk parmaklarını saçına sürüp sürüp uçlarına bakar: ğaaa) çocuk sus sen de. seni tanımasınlar diye yaptım. üzülme. çocuk ğaaalamayı bırakıp anlaşılır bir şeyler söylemeye başlayacaktır ki anlatıcı eliyle çocuğun ağzını kapatır: sus be yavrum yerimizi belli edeceksin. sus. (birinden mi kaçıyoruz?) evet. yağmur ve adamları peşimizde. kahretsin! işte geliyorlar. (hemen çocuğu sakla) nereye saklayayım? kocaman çocuk. (iç cebine koy) piyango biletlerinin yanına? (hayır lan hayır ötekine. ben de o esnada kafanda türkü çaldırayım: adam cebunde taşır senin gibi gelini oy asiye oy) bırak şimdi türküyü adamlar yetişmek üzere.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder