28 Mayıs 2017 Pazar

Beni Getiren Kadın


Babaannem anlatırdı ben de eser miktarda sevdiklerime anlattım

Haydi buyurun ... 

Zamanın birinde çok mutlu bir çift varmış. Fakirlermiş ama kendilerine bunu  hiç dert etmezlermiş.

En büyük sıkıntıları çocuklarının olmamasıymış

Bir gün kadın az biraz yemeklik malzeme almak için pazara gitmiş. Eşinin bıraktığı 2 parayla... 

Kadın yemeklik için çıktığı pazarda incik boncuk tezgahlarına dalmış.

İlgisini çeken ise yemeklik hiçbir şey değil de  taş bir bebek olmuş. Bebek öyle güzelmiş ki mutlu kadın her şeyi bırakıp 2 parasıyla bebeği satın almış 

Kadın bebeğe sahip olduğu için öylesine mutluymuş ama eve de elleri boş gitmiş.

Kocası anlamasın diye de evde kalan ne kadar bakliyat varsa kaynatıp çorba yapmış. Bebeği de çeyiz sandığının içine saklamış 

Akşam yemeklerini yiyen karı koca erkenden  uyumuş. Ancak kadın aniden duyduğu bir bebek sesi ile yataktan fırlamış. Ses, bebeği kapattığı sandıktan geliyormuş. 

Bebek gecenin bir yarısı kadına seslenmiş : "beni getiren kadın beni getiren kadın eğh'em geldi çişim geldi" demiş

Kadın sesi kocasının da  duyacağı telaşıyla bebeğe usulca bağırmış : "Yapıver oraya yapıver"

Bebek gün ağarana kadar mutlu kadına seslenmeyi sürdürmüş .. 

"Beni getiren kadın beni getiren kadın eğh'em geldi çişim geldi"......

Kadın korkusundan ve heyecanından sabahı dar etmiş.. Kocasına kahvaltısını verip işe uğurladığı gibi sandığın başına, bebeğin pisliğini temizlemek için koşmuş 

Sandığı açtığında bir de ne görsün ? Sandık ağzına kadar altınla doluymuş

Kadın ne yapacağını bilmez halde sandığın başında oturup kalmış. Mutfakta akşam için hiçbir şey olmadığını hatırlayıp 2 altın bozdurup 20 paraya çevirmiş, pazara koşmuş

Bir önceki gün önünden geçip gittiği incik boncuk tezgahından kendine güzel bir tarak, kocasına da mendil almış.

Günler birbirini takip ederken bu mutlu çift evlerine yeni eşyalar alıp güzel kıyafetler giyinmeye başlamış.. 

Bebek her gece aynı şekilde kadına seslenirken karı ve kocanın mutluluklarında da hiçbir eksilme olmamış

Ancak çiftin karşı komşusu bu değirmenin suyunun nereden geldiğini öğrenmek için binbir çaba harcamaya başlamış ve eline bir tas hoşafı kapıp mutlu çiftin kapısını çalmış

Kadının laf yapan ağzı, mutlu kadının saf ve iyi niyeti sırrı ortaya çıkarmış

Karşı komşu taş bebeğin sırrını öğrenir öğrenmez sandıktan bebeği alıp eteğinin içine saklamış,evine gitmiş . Eve gittiği gibi ipek çarşafları, atlas yorganları taş bebek için hazır etmiş, geceyi beklemeye başlamış 

Gece olduğunda mutlu kadının anlattığı şeyler bir bir  gerçekleşmeye başlamış 

Bebek bağırıyormuş ...

"Beni getiren kadın beni getiren kadın eğh'em geldi çişim geldi" demiş. Kadın büyük bir aç gözlülükle "yapıver oraya yapıver"demiş. Bebek sabaha kadar kadına seslenmeyi sürdürmüş 

"Beni getiren kadın beni getiren kadın eğh'em geldi çişim geldi" ...

Kadın kendini bekleyen altınların çekiciliğinden sabaha kadar uyuyamamış. Sabah ezanını duyduğu gibi yatağından fırlayan kadın, altınları toplamak için bebeği yatırdığı yatağa koşmuş 

Ancak kadın bir de ne görsün ?

Bebek gece boyunca her seslenişinde; ipek çarşaflı, atlas yorganlı yatağa bir güzel kakasını yapmış ondan daha güzel olanı da pisliğini her yere iyice sıvıştırmış

İpek çarşaflarına, bebek ile birlikte gelmeyen altınlarına yanıp yakınan kadın bebeği kaldırdığı gibi pencereden mutlu kadına fırlatmış

Mutlu kadın ise gece boyu; bebeğini süsleyip püsleyip oynayacağı, çocuk özlemini gidereceğini düşünürken mışıl mışıl bir uyku çekmiş. Bu güzel hayallerle dalınan uyku ise gece boyunca sesi çıkmayan bebeğin yokluğunu hiç hissettirmemiş 

Mutlu kadın güzel uykusundan karşı  komşusunun sesini duyduğunda uyanmış.. 

İşin en güzel tarafı ise; çiftin bebeğin kaybolduğunu farketmeyip, yokluğuna üzülmeden geri döndüğü için dünyalar kadar mutlu olması olmuş 

Bebek her gece mutlu çifte altın vermeye devam ederken, karı koca ise gece gündüz, çocukları yerine koydukları taş bebeklerini sevip okşamayı sürdürmüş









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder